8 MART KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

           Bu günün kadınların iyi ki kadın olarak doğduk iyi ki kız evladız iyi ki anneyiz iyi ki kız kardeşiz dediği kadın olarak değer verildiğini hissettiği bir gün olmasını dileriz.

           Ancak kadın olarak çok azımız bu duyguları yaşarken çoğunluğumuz için hayat gerçekten çekilmez. Şiddet dolu ve ölüm tehlikeleri ile yaşamlarını sürdüren kadınlarımız var.

          Bizim durumumuz iyi yaşam şartlarımız böyle sorunları belki yaşamayacağımız şekilde olması bu sorunları yaşayan kadınlarla ilgilenmememizi onların dertlerine ortak olmayacağımız göstermemelidir.

          Avukatlık gibi kutsal bir mesleki yaptığımız için zaten bu sorunları yaşayan kadınların dertlerine ortak olduğumuz gibi sorunlarının çözümü noktasında da yardımcı oluyoruz ve olmamızda gerekiyor. Hatta bu sorumluluğumuzu ileriye taşıyarak daha faydalı ne yapabilirizi hep düşünmeliyiz. Zira benim başıma gelmez zihniyeti ile yaşamak başımıza gelmeyeceği anlamına gelmiyor.

          Ben bütün kadınların ve erkeklerin özellikle Avukat meslektaşlarımın  bu anlayış ve sorumluluk çerçevesinde hareket etmesini istiyorum.

          Kadına verilen değer olarak Türkiye 37.olan Kenya’nın bile gerisinde 125. sıradadır. Papua Yeni Gine ve bazı kabileler haricinde tüm ülkelerde kadına karşı şiddet uygulanmaktadır.

          Kadına ve aile içi şiddet nedeniyle başvuru ülkemizde 2013’de 78.000 iken 2014’de bu rakam 118.000’ne çıkmıştır.

          Yine ülkemizde Kadın cinayetleri son yedi yılda %1400 artmış olup, 2013’de 237 kadınımız 2014’de 289 kadınımız 2015’in ilk iki ayında   31  kadınımız hunharca katledilmiştir. Bu ülkede her 33 saatte bir kadın öldürülmektedir.

          Yukarıda belirtilen tablo kadın olarak bu ülkede hiç de rahat olmadığımızı kadın olarak değer bulmadığımızı göstermektedir.

          Bizim birey olarak yapacaklarımız sınırlıdır. Esas olarak hükümet ve meclisin harekete geçmesi gerekir. Toplum olarak böyle bir sorunun çözümünde herkes kendine düşen görevi yerine getirmelidir.Unutulmasın ki her bir damla dahi okyanusların oluşumunda önemlidir.

          Ancak %86 sı erkek olup sadece %14 bayanlardan oluşan Meclisin- kadınlara önem verdiğini söyleyip kadın adayları hiç veya çok az aday gösteren siyasi partilerin dezavantajlı listesine kadınları ekleyen zihniyetin -kadın cinayetlerine sessiz kalan hükümetin bu sorunları çözeceğine inancımız yoktur.

           Buna rağmen Kadınlar evden çıkmasa ne taciz olur ve nede kadınlara karşı olumsuzluk yaşanır diyen yazarlara, 6 yaşında çocukla evlenebilirsin diyen sakallı amcalara, kadının kısa kıyafet giyerse tacizi hak ettiğini beyan eden sanatçılara, kadın doğum yaptığı için işe almak istemeyen işverenlere, karımdır döverim de severimde diyen insanca davranmayı bilmeyen  kocalara, sevgi nedir bilmeyen törelere, ya benimsin yada toprağın diyen sapık insanlar bizi yolumuzdan çizgimizden döndüremeyecektir. Kadın sorunları  diye bağırmaya devam edeceğiz.

          Yıllardır söylenmesine rağmen kurum ve kuruluşların kulak tıkadığı hiç görmediği yapmak için çaba sarfetmediği çözüm önerilerimizi bir kez daha sıralamak istiyorum.

          1-Çocuk gelinlerin önünü kesmek için ciddi yaptırım gelsin hatta bu yaptırımların kapsamı genişletilsin.

          2-Evlilik yaşı bu ülkede 18 den aşağı olmaması için yasal düzenleme yapılsın.

          3-Kadınlar hakkında yanlış algı yaratmaya yönelik Kadınları kötüleyici horlayıcı yayınlar ile töre konularını işleyen ve şiddet içeren yayınlara ciddi denetim gelmelidir.

          4-6284 sayılı kadına ve aile içi şiddeti önlemeye yönelik kanunun işlevselliği artırılsın daha etkin olması sağlansın

          5-Şiddet uygulayan kişilere psikolojik tedavi zorunlu hale getirilsin.

          6-Töre cinayetlerine daha ağır cezalar getirilsin.

          7-Kadın cinayetlerinde tahrik indirimi uygulanmasın ayrıca kadın cinayetleri ağırlatıcı sebep sayılsın. Yine cinayetlerde iyi hal indirimi kaldırılsın.

          8-Kadına karşı işlenen taciz ve cinsel saldırı suçlarına daha ağır cezalar ve tedbirler getirilsin. Taciz reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel saldırı suçlarında şikayet aranmaksızın kamu davası olarak devam ettirilsin.

          9-Tüm Türkiye de ve Isparta da sığınma evlerinin sayısı artırılmalıdır. Isparta da 1 sığınma evi vardır. Onda da kadınlar sadece 1 hafta kalabilmektedir.

           Devlet mağdurun yanında olduğu zaman sosyal devlet olacaktır. Şiddet gören ve evini terk etmek zorunda kalan mağdur olan kadınlara devlet tarafından yardım edilmelidir.

           Ayrıca her Belediyenin de sığınma evi açması gerekmekte olup çok az belediyenin sığınma evi olup Isparta’da ise yoktur. Evveliyatla Isparta  Belediye Meclisi tarafından sığınma evi kurulmasına karar verilmelidir.

           10-Koruma talep eden kadınların koruma kararları daha etkin uygulansın. Kanun engeli olan hususlar değiştirilerek daha kolay koruma sağlansın.

           11-Adres değiştirme-silme-yeni kimlik alma-yüz değiştirme gibi işlemlerde kadınlar yeterli gizlilik uygulanmadığı için açığa çıkmaktadır. durumlarda da yeni düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

           12-İş kanununda değişiklik yapılarak kadınların iş yaşamında erkekler kadar çalışmasının önü açılmalıdır.

           13-Milletvekili seçimleri ve belediye seçimlerinde siyasi partilerin daha fazla kadın kontenjanı olması hususunda tüm siyası partilerin uzlaşmasını ve  bu konuda hassasiyet göstermesini bekliyoruz.

           Kadın annedir,  sevgidir,  şevkattir. Kadın çalışkandır, yöneticidir, memurdur, askerdir, polistir, hemşiredir, avukattır. Kadın masumiyettir kadın hayattır.

           Kadın aciz değildir. Her sorunun üstesinden gelecek kudrete sahiptir. Yeter ki  engel  olunmasın.    

           Hepinizin 8 Mart Kadınlar Gününü kutlar sevdiklerimizle evlatlarımız ile mutlu bir yaşam dilerim.08.03.2015

                                                                                        ISPARTA BAROSU KADIN VE ÇOCUK HAKLARI            

                                                                                           KOMİSYON BAŞKANI AV.AYFER ESERYEL